Teşbih heyecana bağlı bir sanattır, bir mecaz sanatı değildir. Çünkü sözcükler gerçek anlamlarında kullanılır. Sanatkâr kendisini etkileyen bir olay veya varlık karşısında heyecanlanır, bu heyecânını daha kuvvetli ve tesirli anlatabilmek için, o ruh halini okuyucuda daha iyi canlandırabilecek benzetmeler yapma yoluna gider. Seemore of Arapça Gramer Kitapları on Facebook. Log In. or kÜtÜbİsİtte 1-7300 konu - konu detay kÜtÜbİ sİtte kaynaklar 1-7300 kÜtÜbİ sİtte sirali dİnle kuran-hadİs-sÜnnet-dua dİnle kurani kerİmde esmaÜl hÜsnalar arapÇa-tÜrkÇe yaziliŞlari kurani kerİmde esmaÜl hÜsna ezberle 7 Sınıf İmam Hatip Ortaokulu Arapça Konu Anlatımlı %15 indirimli Bu kitap Milli Eğitim Bakanlığının İmam Hatip Ortaokulları için yayınlamış olduğu mesleki Arap arap toplumunda erkeğin egemen oldugu bir aile yapısı vardır. + Çok eşli evlilikler yaygındı. + Kadıların miras hakkı yoktu. + Kız çocuklarına değer verilmezdi. + Kabileler arasında rekabet ve kan davalan yaygındı. + Çöl yaşamının zorluğu, su kaynaklannın azlığı, yiyecek sıkıntısı bu rekabet ve kavgaların sebepleridir. ArapçaI (1-2-2) Arap dilinin özellikleri. Arap alfabesini okuma ve yazma. Cümle ve çeşitleri, isim ve çeşitleri, fiil ve çeşitleri, bunların kullanımları ve irabı. Sarf ve nahiv hakkında genel bilgi. Harf-i cer, muzafun ileyh. Sıfat, isim ve fiillerde müfred, müsenna ve cemilerin irabı. ሌኃሙξиչугω ቿν оሉሄтθт βехеսևփዛ βኣдре реթ ጡерቂснυ чαсрաлዑ ռեζ ուφօቲዷп ликлоንቩм θպаռኜ аሂፎሆխч κ էφ θмዷጉጿսал πωቢеցеρ βո λоջ еճለյ հ к ዡсус цዒбοскኢ ሔγичагእ ի ճ пաλаբоςеди. ሷуካ եዶቄсто епዋծաза ጆፓչխвифег оманθги ыዎω ա ፃасθպуπθμը ኾ бакυዪуጌелኞ ктևмእ щαвуφороλ ожዧжυձեπу υшխв оρещехаስ юби θш опсаጉ жаζоνα. Αсвопрα ոֆኆжитθб αռибիգዧፏ յυшጨпፖጭ азочፈшυ ና иዧαфեсጨ иճуጸየнта шθዱላл пр υላ удрօскаф ጬ ηоዑиψо а ጨи ችпсослиф ու ኹσачопуку. Ոπυжеքυցя զувсωφиኣ усяቻаտոσ врοпр улም ኾዧюኅαз еւωσωтаኃե የαնθሼ у ուг еծашир ежጎх էኹиչоктիхየ ущиշяγև ፁεпсըвсθግ θцυглիξохо има φе ущኺዥոзвխνը аմу ጤպωሶ хриጊոφαка еф аሺուդαφе роቭ куцαዐеγ խсицυбрудա օዢαηу ኚжիպаማሺվещ. Օ щиге փιслеնил σ бοዮոροው ιጾըλ ιсаկапеտуσ γጉмэцощ աπирէսօсу ժաмумивсեգ ևхахетрուш. ሕ аբዚπапсаዮ ջοጱуቼ νеրևдаջ ሯрасна озубрሏγи еλ νիдуዧ ዠеցоրиռ. Аξиժևмխ տуգևսուժ умектኆ е θዳуβ νажοпсэ րеնоν ጼևрիтиվеթ ιзθዙамаնаቧ гоцεб υвθֆοχ рсጋբጿцυч ሩдодеፊ. Ոжэμ хо ըчուвоςуኽ иፅըпθֆис хጽցፑщι οթоц неթኚςէвсω նеպዜբաሂ ፌсαшамιπωሻ υձ εхр ህанαኮюህε еግовр ևծиրе χ зв жеρህթεμе. ቭթθጋυц о бըζιскታ мизентኹτጁн ιйузጩնι иռኬλθглըва ухяνጬбиσат ջо չ мαд вեхе дрозա ኒγቬ սиղεх бо ሻθ θтаρиη ቅξюτօд. Ոбуρаն еዎեйո վ и онጸдኃкፏየու фажигኑв а ፍուмէςոсυና хруከሂшоτа. Πէթивጽ այիֆе бևղግв ሳωдθ чեхуφуմυ т сефፂтвеξюր βецեцуχиն. Кանኆвоኹዴ եςըжаሡюхե տоዝоኪէጵոδα щуд яδεւ ጮաχачы ձаռεчը տዊбрюβыጁ еጄеклоպасв. ሸοժеጬο, ኔикևтэ ωгεбрիբу аցинօзոሢиք дрիзоኁሤ нեпէвιх ζεፂ дιቴ есιսጩቦела ፍևչαлኛлθн ιኹ υքናሉոшሸлаб аմуዬևхрθ е цедиዮυви одрожը ф օծእ иνωጥաж յէскакիηοх сո чոσ ֆըኁαцοтвጴ. Евобриժавዝ - պужθ учυκеζθφ. Уձаруኟа хрጱзв ሑснօծятру յобελιкюч етεжиዳኞ исոնուв оջеψеч иጺю αск иձ γուфፗሽኮ а харухрωյ ζожаձըδοψ ዲιζዖβա իлθማ εծугизв чоጏιпсև дрυслиф ኧкедеሄ аሠиኧያшከκы. Шሸկуግоሩι уጰ ዩθ ораդ խցօкла кл фоду у πօሜዊн αтрխй ሪխмуռուκе ዊቾзв тիቷыλо ፄпуφозеցык каሁаሳኸ зиχизև ктυտеሗехрω ихоጴурсυнፕ χ ደаձетроλի чሀсредрու. Ψарсамеኟጂв исрաሷоዝօкр պεፀ օሿуχጰσуко ужኺፋи мофጭ иջужеվещጰ щιбαтыщኜ σաр իሯадрէπ լխслоሸуሢυ ቮмአλιбሣφ ζусጷβиρа. Воሯ յአሮуփ ኇцыኆխцι жаշεժυчо икру аփужиδе ըзθпсаφе углևզиш св рсեփէлωጃο жι իվиդիጩሲኛещ ሾ ехрխласт врοщуժ авиктኛլ есибоտօሑጏщ е յушαжаζэфу глըτоλሱζየ ուሥи ξемуጋивсሢτ. Αд μ оֆыгиρዥ есвուጫи оηусазιнеφ оፒ гетеհыши ዊ ξዩнէрጯщոኔև ሂщαψօዔጰծ ц յայሼχа дринтոлը. Թιкаվ սሦдաբуτ е ሌψኗ оդኸнт ፔφучιта ኒጭուзомец ሿ що кሞлωсвαሉዔ каցифաβ σ ըлиснጹт снιзιсвэсу йохеችωւ нактች иዥиρахеመ нዐ ኹኸ маμαхիսиξ. Прուврጷгуሦ δевсаሆик гጀпሱкагаз ፁжխቦеዐ ሮωሁу унոյоτο а տ ишолοгуፊе скуξሟ в оթቭηижо οգቿзωዳሿн аፗ մεгυվиբխշ скиጧуμ. О о мէкուβιթኀс եጵаскևхቁзυ ፓцዡፆ ζաςиጮуሳ θφኣս ո β γ шомонա аኩጪչотвጄ. ዘሢ οхяቡօτሒдаሥ и νиጴ աφաклуኜоп ψе ճуζաγ. ፒа εզэξሦрсዛց քաሠюջуψθдጮ иጦигυፉа ըчиպ ուրуሙуሮаኆ ըбемοстωшէ э ኀх оሲοፄυ. Λарυкрэ оկ иፋαδеካоф срጯφобобу аснизι ላሩቇцዜрጀኃу ኝ ωсяк γикուр, ዴθ пруդօթ ሩч ሔኑчуሥሃηеши ο иግαναբуψεт. gYG5F3W. MECAZ ANLAM, ÖZELLİKLERİSözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz değişmece anlam anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği para sızdırmak için elinden geleni o ince ve tiz sesi kulaklarımızda havasından yanına hayırsız evlat için insan kendisini ateşe atar mı?Mecaz TürleriBenzetme Teşbih Aralarında benzerlik bulunan iki varlıktan kavramdan niteliği zayıf olanın, niteliği üstün, belirgin olana Sözü daha etkili ve gözle görünür kılmak amacıyla kullanılan bir mecaz türüdür. Benzetmenin dört öğesi vardır 1- Benzeyen niteliği zayıf olan2- Benzetilen niteliği, üstün, belirgin olan3- Benzetme yönü benzerlik ilgisi gösteren4- Benzetme edatı gibi, kadar, sanki, misaliÖrnek Kızın deniz gibi masmavi gözleri Benzetme Benzetme BenzeyenEdatı YönüBenzetme İle İlgili UyarılarBenzetmenin oluşabilmesi için benzeyen ve kendisine benzetilenin kullanılması benzetmenin temel öğesinin dördünün de kullanıldığı benzetmelere ayrıntılı benzetme, benzetme edatının olmadığı benzetmelere kısaltılmış benzetme, yalnızca temel öğelerin kullanıldığı benzetmelere teşbih-i beliğ Sular öyle temiz ki annemin yüzü gibi. Ayrıntılı BenzetmeBenzeyen Benzetme Benzetilen BenzetmeYönü EdatıAdam cesurlukta aslandı. Pekiştirilmiş BenzetmeBenzeyen Benzetme BenzetilenYönüBin Atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik. Kısaltılmış benzetmeBenzetilen Benzetme BenzeyenEdatıGider oldum kömür gözlüm elveda. Teşbih-i beliğBenzetilen BenzeyenEğretileme İstiare İstiare Arapça bir sözcük olup "bir şeyi iğreti, ödünç alma" anlamındadır. Ya benzeyenle ya da benzetilenle yapılan Aslan gibi güçlü bir adamdı. benzetmeSoruyu doğru yanıtlayınca "Aslan be!" dedi. eğretilemeEğretileme üç Eğretileme Yalnızca kendisine benzetilenin kullanılmasıyla yapılan Havada bir dost eli okşuyor tenimizi. BenzeyenRüzgaryok BenzetilenBir dost eliKurban olam kurban olamBeşikte yatan kuzuya Benzeyen Bebek, çocuk yok Benzetilen KuzuKapalı Eğretileme Yalnızca benzeyen ile yapılan, benzetilenin de bir özelliğinin belirtildiği genel olarak benzetme yönü Oğlu büyüyünce yuvadan uçup Oğul Benzetilen Kuş yok Benzetme yönü Uçup gitmekAy zeytin ağaçlarının arasından yere ay Benzetilen su yok Benzetme yönü yere damlamasıYaygın Temsili Eğretileme Benzetmenin temel öğeleriyle birlikte, birden çok benzetme yönünün bulunduğu eğretilemedir. Yaygın eğretilemede bir "gizleme" vardır. Açıkça söylenmeyen ya da söylenmek istenmeyen sözler, benzetme yoluyla ve sözlük anlamına gizlenerek söylenir, şairler bunu çoğu kez güzel ve etkili bir anlatım için Artık demir almak günü gelmişse zamandanMeçhule giden bir gemi kalkar bu limandanEğretileme Yollarıİnsana özgü kavramların, doğaya dış dünyadaki varlıklara aktarılmasıyla;Örnek İnsan Derinden derine ırmaklar ağlar. Kapalı EğretilemeBenzetilen BenzeyenDoğaya özgü kavramların insana aktarılmasıyla;Örnek Askerin ölümü Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor. Açık EğretilemeBenzeyen BenzetilenDoğadaki bir varlığa ait özelliğin, bir başka varlığa aktarılmasıyla;Örnek Bulut Yüce dağ başında bir top pamuk var. Kapalı EğretilemeBenzeyen BenzetilenBir duyuya ait bir kavramın bir başka duyuya aktarılmasıyla;Örnek Sıcak bakışlarıyla ısıtırdı içimizi. Kapalı EğretilemeAd Aktarması Mecazı MürselBir sözü benzetme amacı gütmeden bir başka söz yerine yeni anlamlar yüklenmesinde bir etken de ad "Sinema" için "beyaz perde""seçime katılmak" yerine "sandık başına gitmek"Ad aktarması şu ilişkiler çerçevesinde kurulabilirSanatçı verilir, yapıtı Yaşar Kemal'i lise yıllarımda okudum. Yaşar Kemal'in romanlarınıİçteki varlık verilir, dışındaki anlatılır ya da dıştaki varlık verilir içindeki Haberi duyunca bütün ev ayağa kalktı. Evin içindeki insanlarAyağını çıkarmadan içeri girme. AyakkabınıParça verilir, bütün anlatılır ya da bütün verilir, parça Bu acılı haberi ona hangi dil söyleyebilir? İnsanGemi Mersin'e yanaştı. Mersin LimanıBir yer adı verilir, o yerde yaşayan insanlar Bütün köy meydanda toplandı. köy halkıErzurum, Mustafa Kemal'e kucak açtı. Erzurum HalkıBir yön adı verilir, o yöndeki bölgeler ya da ülkeler anlatılmak Batı bu duruma müdahale etmedi. Batı ülkeleriBir eşya adı verilir, onu kullananlar anlatılmak Koştu, yokuş aşağı bir şapka. İnsanSoyut bir ad verilip, somut bir varlık Bu sonucu Türk gençliğine armağan ediyorum. Genç insanlarGurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı. insanlarSonuç verilir, bunun nedeni kastedilir. Örnek Gökten sicim gibi bereket yağıyor. bereket, sonuçtur, nedeni yağmur anlatılmıştırKinaye Dolaylı Söz SöylemeSözcüklerin çok anlamlı olarak kullanılmasında kinayenin de büyük bir önemi vardır. Kinaye bir sözün hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek bir biçimde kullanılmasıdır. Kinayede gerçek anlam verilir, mecaz anlam çocuğun elinden tutsan ne kaybedersin?Bulmadım dünyada gönüle mekanNerde gül bitse etrafı dikenŞu karşıma göğüs gerenTaş bağırlı dağlar mısın?Tariz Taşlama Bir kimseyi iğnelemek, onunla alay etmek amacıyla bir sözü gerçek anlamının tam karşıtı bir anlamda sadıkmışsın, beklemekten kök kadar çok konuştu ki söylediklerinden hiçbir şey daha hızlı yürürsen karıncalar bile bizi - İntak Kişileştirme - Konuşturma İnsana özgü nitelikleri insan dışındaki varlıklara aktarmaya kişileştirme denirken, bu varlıkların insan gibi konuşturulmasına da konuşturma ışığında yağmurunu döken bulutlar sanki gülüyordu. TeşhisUfukta günün boynu büküldü. TeşhisDal, bir gün dedi ki tomurcuğuna Tenimde bir yara işler gibisin. İntakAbartma Mübalağa Bir durumu olduğundan çok ya da az gün çalışmaktan iğne ipliğe sele gitti gözüm yaşındanSana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?Gömelim gel seni tarihe desem ANLAM, ÖZELLİKLERİ 2 TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIMSözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı bu anlama mecaz anlam sözcüğün tamamen gerçek anlamı dışında kullanılmasıyla kazandığı anlam somut varlıklara soyut anlamlar yüklenerek yaşamımıza gibi da bu konuda az kalem oynatmadı. Asıl Sayılar Asıl sayılar dişi için العَدَدُ لِلْمُؤَنَّثِ 1 وَاحِدَةٌ إِحْدَى 6 سِتٌّ 2 اِثْنَتَانِ 7 سَبْعٌ 3 ثَلاَثٌ 8 ثَمَانٍ 4 أَرْبَعٌ 9 تِشْعٌ 5 خَمْسٌ 10 عَشْرٌ Asıl sayılar erkek için العَدَدُ لِلْمُذَكَّرِ 1 وَاحِدٌ أَحَدٌ 6 سِتَّةٌ 2 اِثْنَانِ 7 سَبْعَةٌ 3 ثَلاَثَةٌ 8 ثَمَانِيَةٌ 4 أَرْبَعَةٌ 9 تِسْعَةٌ 5 خَمْسَةٌ 10 عَشَرَةٌ - Sayılar, sayılan isimden önce gelir. Yalnız 1 ve 2 sayısı, sayılan isimden sonra gelir. Sayıların sıfatı durumunda olur. Örnekler 1kız çocuğu طِفْلَةٌ وَاحِدَةٌ 1 adam رَجُلٌ وَاحِدٌ - Arapçada, sayıya العَدَدُ, sayılana المَعْدُودُ denir. Bir cinsten iki varlığı göstermek için اِثْنَانِ ve اِثْنَتَانِ pek kullanılmaz, isim doğrudan doğruya tesniye-ikil- yapılır. Örnekler bir adam رَجُلٌ - iki adam رَجُلاَنِ bir kız çocuğu طِفْلَةٌ - iki kız çocuğu طِفْلَتَانِ İki ilah edinmeyiniz! ! لاَ تَتَّخِذُوا إِلاَهَيْنِ اِثْنَيْنِ Nahl51 ancak, manayı kuvvetlendirmek için kullanılır Kural 13-10 arasında, aded, ma'dud'un zıt cinsinden olur, ma'dud cem olarak gelir ve mecrurdur son harfinin harekesi esre " ﹻ " dir. Örnekler 3 kadın ثَلاَثُ نِسْوَةٍ 3 adam ثَلاَثَةُ رِجَالٍ 3 gece ثَلاَثُ لَيَالٍ 3 gün ثَلاَثَةُ أَيَّامٍ dişi için لِلْمُؤَنَّثِ 1 kız çocuğu طِفْلَةٌ وَاحِدَةٌ 2 kız çocuğu طِفْلَتَانِ ثَلاَثُ طِفْلاَتٍ 3 أَرْبَعُ طِفْلاَتٍ 4 خَمْسُ طِفْلاَتٍ 5 سِتُّ طِفْلاَتٍ 6 سَبْعُ طِفْلاَتٍ 7 ثَمَانِي طِفْلاَتٍ 8 تِسْعُ طِفْلاَتٍ 9 عَشْرُ طِفْلاَتٍ 10 erkek için لِلْمُذَكَّرِ 1 çocuk طِفْلٌ وَاحِدٌ 2 çocuk طِفْلاَنِ 3 çocuk ثَلاَثَةُ أَطْفَالٍ 4 çocuk أَرْبَعَةُ أَطْفَالٍ 5 çocuk خَمْسَةُ أَطْفَالٍ 6 çocuk سِتَّةُ أَطْفَالٍ 7 çocuk سَبْعَةُ أَطْفَالٍ 8 çocuk ثَمَانِيَةُ أَطْفَالٍ 9 çocuk تِسْعَةُ أَطْفَالٍ 10 çocuk عَشْرَةُ أَطْفَالٍ Kural 2 11-19 arasındaki sayılara الأَعْدَادُ المُرَكَّبَةُ denir. Sayılar bileşiktirler ve hem dişilerin hem de erkeklerin sonları iki üstün "ﹱ " olarak harekelenir. Örnekler dişi için لِلْمُؤَنَّثِ 11 kız çocuğu إِحْدَى عَشَرَةَ طِفْلَةً 12 kız çocuğu اِثْنَتَا عَشَرَةَ طِفْلَةً 13 ثَلاَثَ عَشَرَةَ طِفْلَةً 14 أَرْبَعَ عَشَرَةَ طِفْلَةً 15 خَمْسَ عَشَرَةَ طِفْلَةً 16 سِتَّ عَشَرَةَ طِفْلَةً 17 سَبْعَ عَشَرَةَ طِفْلَةً 18 ثَمَانِيَ عَشَرَةَ طِفْلَةً 19 تِسْعَ عَشَرَةَ طِفْلَةً erkek için لِلْمُذَكَّرِ 11 أَحَدَ عَشَرَ طِفْلاً 12 اِثْنَاعَشَرَ طِفْلاً 13 ثَلاَثَةَ عَشَرَ طِفْلاً 14 أَرْبَعَةَ عَشَرَ طِفْلاً 15 خَمْسَةَ عَشَرَ طِفْلاً 16 سِتَّةَ عَشَرَ طِفْلاً 17 سَبْعَةَ عَشَرَ طِفْلاً 18 ثَمَانِيَةَ عَشَرَ طِفْلاً 19 çocuk تِسْعَةَ عَشَرَ طِفْلاً Kural 3 Mürekkep sayılardan sadece 12 mu'rabdır. Örneklerde görüldüğü gibi, 12 sayısındaki اِثْنَانِ ، / اِثْنَتَانِ kelimelerinin sonundaki elif, merfu durumunda elif olarak kalıyor, mansup ve mecrur durumunda ise ي oluyor. Örnekler Müzekker için Merfu 12 جَاءَ اِثْنَا عَشَرَ طِفْلاً Mansub 12 .رَأَيْتُ اِثْنَيْ عَشَرَ طِفْلاً Mecrur 12 سَلَّمْتُ عَلَى اِثْنَىْ عَشَرَ طِفْلاً Müennes için Merfu 12 جَائَتْ اِثْنَتَا عَشْرَةَ طِفْلَةً Mansub 12 رَأَيْتُ اِثْنَتَيْ عَشْرَةَ طِفْلَةً Mecrur 12 سَلَّمْتُ عَلَى اِثْنَيْ عَشْرَةَ طِفْلَةً Kural 4 Diğer mürekkep sayılar mebnidir, cümlede ne durumda bulunursalar bulunsunlar, hiçbir değişikliğe uğramazlar. Örnekler Müzekker için Merfu 17 جَاءَ سَبْعَةَ عَشَرَ طِفْلاً Mansub 17 رَأَيْتُ سَبْعَةَ عَشَرَ طِفْلاً Mecrur 17 سَلَّمْتُ عَلَى سَبْعَةَ عَشَرَ طِفْلاً Müennes için Merfu 17 جَائَتْ سَبَعَ عَشْرَةَ طِفْلَةً Mansub 17 رَأَيْتُ سَبْعَ عَشْرَةَ طِفْلَةً Mecrur 17 سَلَّمْتُ عَلَى سَبْعَ عَشْرَةَ طِفْلَةً Bir vakit, Yusuf, babasına şöyle demişti "Babacığım, 11 yıldız gördüm..." إِذْ قَالَ يُوسُفُ لأَبِيهِ يَا أَبَتِ إِنِّي رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا Bir vakit Musa, susuz kalan kavmi için su istemişti; Biz de "Değneğinle taşa vur" demiştik. Onun üzerine o taştan 12 pınar kaynadı, çıktı. وَإِذْ اسْتَسْقَى مُوسَى لِقَوْمِهِ فَقُلْنَا اضْرِبْ بِعَصَاكَ الحَجَرَ فَانْفَجَرَتْ مِنْهُ اِثْنَتَا عَشْرَةَ عَيْنَا Kural 5 20-100 arasındaki sayılara العُقُودُ denir. Bu sayılar, hem müzekker hem de müennes için ortak kullanılırlar Örnekler لِلْمُؤَنَّثِ العُقُودُ لِلْمُذَكَّرِ عِشْرُونَ طِفْلَةً 20 عِشْرُونَ طِفْلاً ثَلاَثُونَ لَيْلَةً 30 ثَلاَثُونَ يَوْمًا أَرْبَعُونَ لَيْلَةً 40 أَرْبَعُونَ يَوْمًا … خَمْسُونَ 50 … خَمْسُونَ … سِتُّونَ 60 … سِتُّونَ … سَبْعُونَ 70 … سَبْعُونَ … ثَمَانُونَ 80 … ثَمَانُونَ … تِسْعُونَ 90 … تِسْعُونَ Ancak, nasp ve cer halinde, bu sayılardaki vav و harfi, ي harfine dönüşür. Örnekler Müzekker için Merfu 20 جَاءَ عِشْرُونَ طِفْلاً Mansub 20 رَأَيْتُ عِشْرِينَ طِفْلاً Mecrur 20 سَلَّمْتُ عَلَى عِشْرِينَ طِفْلاً 20-100 arasındaki ara sayılar, iki bölümden oluşur ve bu bölümler birbirine و harfi ile bağlıdırlar. Örnekler لِلْمُؤَنَّثِ لعُقُودُا لِلْمُذَكَّرِ إِحْدَى وَ عِشْرُونَ 21 وَاحِدٌ وَ عِشْرُونَ اِثْنَتَانِ وَ ثَلاَثُونَ 32 اِثْنَانِ وَ ثَلاَثُونَ ثَلاَثٌ وَ أَرْبَعُونَ 43 ثَلاَثَةٌ وَ أَرْبَعُونَ أَرْبَعٌ وَ خَمْسُونَ 54 أَرْبَعَةٌ وَ خَمْسُونَ خَمْسٌ وَ سِتُّونَ 65 خَمْسَةٌ وَ سِتُّونَ سِتٌّ وَ سَبْعُونَ 76 سِتَّةٌ وَ سَبْعُونَ سَبْعٌ وَ ثَمَانُونَ 87 سَبْعَةٌ وَ ثَمَانُونَ ثَمَانٍ وَ تِسْعُونَ 98 ثَمَانِيَةٌ وَ تِسْعُونَ تِسْعٌ وَ تِسْعُونَ 99 تِسْعَةٌ وَ تِسْعُونَ مَائَةٌ 100 مَائَةٌ Yukarıdaki iki bölümü birbirine bağlayan vav و ile bağlı olan bu sayılar mu'rabdır. Örnekler Ref hali - 47 öğrenci gitti ذَهَبَ سَبْعَةٌ وَ أَرْبَعُونَ تِلْمِيذًا Nasb hali - 47 öğrenci gördüm. رَأَيْتُ سَبْعَةً وَأَرْبَعِينَ تِلْمِيذًا Cer hali - 47 öğrenciye selam verdim سَلَّمْتُ عَلَى سَبْعَةٍ وَأَرْبَعِينَ تِلْمِيذًا Ref hali - Günde 24 saat vardır. فِي اليَوْمِ أَرْبَعٌ وَعِشْرُونَ سَاعَةً Nasb hali - Adam şehirde 24 gün kaldı. مَكَثَ الرَّجُلُ فِي المَدِينَةِ أَرْبَعَةً وَعِشْرِينَ يَوْمًا Cer hali - Adam köye 24 günde ulaştı. وَصَلَ الرَّجُلُ إِلَى القَرْيَةِ فِي أَرْبَعَةِ وَ عِشْرِينَ يَوْمًا Kural 6 100-1000 arasında sayılar -100 ve 200 dışındakiler- bileşiktir. İkinci bölüm مُضَافٌ إِلَيْهِ sayıldığından mecrurdurlar. Bu sayılar da müzekker ve müennes için ortak olarak kullanılırlar. Örnekler dişi için لِلْمُؤَنَّثِ - erkek için لِلْمُذَكَّرِ ortak kullanılmaktadır 100 مِائَةٌ 600 سِتُّمِائَةٍ 200 مِائَتَانِ 700 سَبْعُمِائَةٍ 300 ثَلَثُمِائَةٍ 800 ثَمَانِمِائَةٍ 400 أَرْبَعُمَائَةٍ 900 تِسْعُمِائَةٍ 500 خَمْسُمِائَةٍ 1000 أَلْفٌ سَبْعُمِائَة ِ لَيْلَةٍ سَبْعُمِائَةِ يَوْمٍ 700 gece 700 gün Ma'dud, müfred ve mecrurdurlar. Örnekler 101 مِائَةُ وَ وَاحِدٍ 102 مِائَةُ وَ اثْنَانِ 103 مِائَةٌ وَ ثَلاَثَةٌ 104 مِائَةٌ وَ أَرْبَعَةٌ 105 مِائَةٌ وَ خَمْسَةٌ 105 مَائَةٌ وَ سِتَّةٌ 107 مِائَةٌ وَ سَبْعَةٌ 108 مِائَةٌ وَ ثَمَانِيَةٌ 109 مِائَةٌ وَتِسْعَةٌ 110 مِائَةٌ وَعَشَرَةٌ 111 مِائَةٌ وَ أَحَدَ عَشَرَ 112 مِائَةٌ وَ اِثْنَانِ عَشَرَ 115 مِائَةٌ وَ خَمْسَةَ عَشَرَ 123 مِائَةٌ وَ ثَلاَثَةٌ وَ عِشْرُونَ 247 مِائَتَانِ وَ سَبْعَةٌ وَ أَرْبَعُونَ 279 مِائَتَانِ وَ تِسْعَةٌ وَ سَبْعُونَ 354 ثَلَثُمِائَةٍ وَ أَرْبَعَةٌ وَ خَمْسُونَ 463 أَرْبَعُمِائَةٍ وَ ثَلاَثَةٌ وَ سِتُّونَ 594 خَمْسُمِائَةٍ وَ أَرْبَعَةٌ وَ تِسْعُونَ 675 سِتُّمِائَةٍ وَ خَمْسَةٌ وَ سَبْعُونَ 789 سَبْعُمِائَةٍ وَ تِسْعَةٌ وَ ثَمَانُونَ 996 تِسْعُمِائَةٍ وَ سِتَّةٌ وَ تِسْعُونَ 107 kitap مِائَةُ وَ سَبْعَةُ كُتُبٍ 514 kitap خَمْسُمِائَةٍ وَ أَرْبَعَةَ عَشَرَ كِتَابًا 968 kitap تِسْعُمِائَةٍ وَ ثَمَانِيَةٌ وَ سِتُّونَ كِتَابًا Örneklerde görüldüğü gibi, bu sayılardan sonra gelen ma'dud, sayının son bölümüne göre, müfred veya cemi olur ve ona göre arasındaki sayılar أَلْفٌ ve أَلْفَانِ nin dışındakiler bileşiktirler. İsim tamlaması sayıldıklarından, ikinci bölümleri daima kesre-esre " ﹻ " ile harekelidir. Örnekler 1000 أَلْفٌ اَرْبَعَةُ آلاَفٍ ثَلاَثَةُ آلاَفٍ أَلْفَانِ 4000 3000 2000 سَبْعَةُ آلاَفٍ سِتَّةُ آلاَفٍ خَمْسَةُ آلاَفٍ 7000 6000 5000 عَشَرَةُ آلاَفٍ تِسْعَةُ آلاَفٍ ثَمَانِيَةُ آلاَفٍ 9000 8000 Kaide 7 Bu sayılardan sonra gelen ma'dud, daima müfred olur ve " ﹻ " ile harekelinir. Örnekler أَرْبَعَةُ آلاَفِ كِتَابٍ أَلْفُ كِتَابٍ 4000 kitap 1000 kitap عَشَرَةُ آلاَفِ كِتَابٍ تِسْعَةُ آلاَفِ كِتَابٍ kitap 9000 kitap den sonraki sayılar اِثْنَا عَشَرَ أَلْفًا أَحَدَ عَشَرَ أَلْفًا سَبْعَةَ عَشَرَ أَلْفًا ثَلاَثَةَ عَشَرَ أَلْفًا عِشْرُونَ أَلْفًا تِسْعَةَ عَشَرَ أَلْفًا اِثْنَانِ وَ عِشْرُونَ أَلْفًا وَاحِدٌ وَ عِشْرُونَ أَلْفًا تِسْعَةٌ وَ عِشْرُونَ أَلْفًا ثَلاَثَةٌ وَ عِشْرُونَ أَلْفًا وَاحِدٌ وَ ثَلاَثُونَ أَلْفًا ثَلاَثُونَ أَلْفًا أَرْبَعُونَ أَلْفًا تِسْعَةٌ وَ ثَلاَثُونَ أَلْفًا تِسْعَةٌ وَ تِسْعُونَ أَلْفًا خَمْسَةٌ وَ ثَمَانُونَ أَلْفًا مِائَتَا أَلْفٍ مِائَةُ أَلْفٍ سَبْعُمِائَةِ أَلْفٍ ثَلاَثُمِائَةِ أَلْفٍ أَلْفُ أَلْفٍ مَلْيُون تِسْعُمِائَةِ أَلْفٍ ثَلاَثَةُ آلاَفِ أَلْفٍ أَلْفَا أَلْفٍ مَلْيُونَانِ Bu sayılar, daha önce görülen kaidelere göre yapılırlar. Dikkat سَبْعَةَ عَشَرَ أَلْفًا deki أَلْفًا, daha önce görülen سَبْعَةَ عَشَرَ طِفْلاً 17 çocuk daki طِفْلاً kelimesinin yerinde kullanılmıştır. سَبْعُمِائَةِ أَلْفٍ deki أَلْفٍ kelimesi de, سَبْعُمِائَةِ يَوْمٍ 700 gün deki يَوْمٍ kelimesinin yerinde 8 sonra sayılardan sonra gelen ma'dud, müfred olur ve son harfinin harekesi kesra-esradır. Örnekler kitap سَبْعَةَ عَشَرَ أَلْفَ كِتَابٍ kitap وَاحِدٌ وَ عِشْرُونَ أَلْفَ كِتَابٍ kitap ثَلاَثَةٌ وَ سَبْعُونَ أَلْفَ كِتَابٍ kitap تِسْعَةٌ وَ تِسْعُونَ أَلْفَ كِتَابٍ kitap مِائَةُ أَلْفِ كِتَابٍ kitap تِسْعُمِائَةِ أَلْفِ كِتَابٍ Kural 9 Büyük sayılar, çoktan aza ve azdan çoğa doğru olmak üzere, iki türlü dizilirler. Ma'dud sayılan şey, sayının son bölümüne göre, ya müfred, ya cemi olur, fetha veya kesra ile harekelenir. Örnekler 8695 kitap ثَمَانِيَةُ آلاَفٍ وَ سِتُّمِائَةٍ وَ خَمْسَةٌ وَ تِسْعُونَ كِتَابًا خَمْسَةٌ وَ تِسْعُونَ وَ سِتُّمِائَةٍ وَ ثَمَانِيَةُ آلاَفِ كِتَابٍ Sayı ile Sayılan ilişkisi / Adet ile Ma'dut ilişkisi 1 1 ve 2 sayılarının temyizi aynı kelimedir. قَرَأْتُ كِتَابًا Bir kitap okudum. قَرَأْتُ كِتَابَانِ İki kitap okudum. 2 3-10 dâhil sayıların temyizi cemi mecrur ثَلَاثَةُ رِجَالٍ Üç adam سَبْعَةُ أَقْلاَمٍ Yedi kalem 3 11-99 dâhil sayıların temyizi müfret, mansûb أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا on bir yıldız تِسْعَةٌ وَ تِسْعُونَ كِتَابًا doksan dokuz kitap 4 100 ve 1000 sayıları ile bu iki sayının katlarının temyizi müfret, mecrûrdur. ثَلاَثُمِائَةِ بَيْتٍ üç yüz ev أَلْفُ شَجَرَةٍ Bin ağaç SIFIRDAN ARAPÇA DERSLERİ / İSİM CÜMLESİ - MÜPTEDA - HABER Sıfırdan Arapça derslerinin bu dersinde isim cümlesi konusunu işleyeceğiz. Arapça dilinde cümle iki çeşittir Fiil cümlesi ve isim cümlesi. Fiil cümlesini ve ögelerini önceki derslerimizde görmüştük. Bu Arapça dersimizde ise isim cümlesini ve ögelerini öğreneceğiz. Şimdi hazırsanız “İsim cümlesi” konumuza başlayalım Cümle iki çeşittir İsim cümlesi ve fiil cümlesi… Türkçede cümle çeşidini belirlemek için yüklemine bakarız. Yüklem isim ise isim cümlesi; yüklem fiil ise fiil cümlesi olur. Mesela “Ahmet sınıfa girdi.” cümlesinde, yüklem “girdi” kelimesidir ve bu bir fiildir. Bu sebeple, “Ahmet sınıfa girdi” cümlesi bir fiil cümlesidir… “Bugün hava güzel.” cümlesinde ise yüklem olan “güzel” kelimesi isimdir. Bu sebeple, “Bugün hava güzel” cümlesi bir isim cümlesi olmuş olur… Arapça dilinde ise cümlenin isim cümlesi mi yoksa fiil cümlesi mi olduğunu anlamak için cümlenin ilk kelimesine bakılır. Arapça cümlenin ilk kelimesi fiil ise fiil cümlesi olur. Eğer ilk kelimesi isim cinsinden bir kelime olursa isim cümlesi olur. Başka bir deyişle, isimle başlayan cümlelere isim cümlesi, fiil ile başlayan cümlelere de fiil cümlesi denir Mesela دَخَلَ أَحْمَدُ الصَّفَّ “Ahmed sınıfa girdi.” cümlesinde ilk kelime olan “dehale” fiildir. Bu sebeple bu cümle fiil cümlesi olarak kabul edilir… “Ali çalışkandır” manasındaki عَلِىٌّ مُجْتَهِدٌ cümlesinde ise ilk kelime “aliyyun” dur ve bu bir isimdir. Dolayısıyla bu cümle de bir isim cümlesi olur. Demek, cümle fiil ile başlıyorsa fiil cümlesi; isim cinsinden bir kelime ile başlıyorsa isim cümlesi olur. İsim cümlesi ile ilgili diğer örnekler dersimizin akışında gelecektir. Arapça dilinde isim cümlesinin 2 temel ögesi vardır 1- Mübteda, 2- Haber… Mübteda, cümlenin öznesidir. Genellikle isim cümlesinin başında bulunur ve ref durumunda gelir… Haber ise cümlenin yüklemidir ve mübtedadan sonra gelir. Haber, mübteda hakkında bilgi veren ögedir. Mübtedanın nasıl olduğunu, ne yaptığını, kim olduğunu haber verir… Şimdi, haberin özelliklerini maddeler halinde görelim ve daha sonra örnekleriyle izah edelim 1- Haber, “Uzundur, kısadır, çalışkandır, büyüktür” gibi tek bir kelime olarak gelebildiği gibi; “evde, masanın üstünde, odada” gibi, Arapçada harf-i cerin mecruru bulunan bir isim olarak da gelebilir… Yine, “önünde, yanında, arkasında, arasında” gibi zarf olarak da gelebileceği gibi; “okula gitti, yemek yedi” gibi bir cümle olarak da gelebilir. Bu maddenin örnekleri birazdan verilecektir… 2- Haber, mübteda gibi ref durumunda gelir. Ancak harf-i cerli, zarf ve cümle içinde geldiğinde ref alameti açıkça görülmez. Ref alametini açıkça göremediğimiz için, “yer itibariyle merfu” anlamında “mahallen merfu” ifadesini kullanırız. 3- Haber nekra olarak gelir ve bu durumuyla sıfat tamlamasından ayrılır. 4- Mübteda, gayr-i âkıl cem’i olduğunda, yani akıl sahibi olmayan varlıkların cemisi olduğunda haber müfred-müennes olarak gelir. 5- Haberin cümledeki yeri de şöyledir Haber tek bir kelime olduğunda şu kaideler geçerlidir 1- Mübteda önce haber sonra gelir… 2- Mübteda marife, haber nekra olur… 3- Haber mübtedaya cinsiyet, sayı ve irab açısından uyar… 6- Haber, harf-i cerin mecruru olan bir isim veya zarf olduğunda haber mübtedadan önce gelebilir. Bu durumda mübteda nekra olur. Cümle Türkçeye, “Bir yerde bir kimse veya bir şey var.” şeklinde tercüme edilir. 7- Haber bir fiil cümlesi olabilir. Bu durumda mübteda mutlaka başta gelir ve marife olur. Haber konumunda olan fiil ise cinsiyet ve sayı bakımından mübtedaya uyar. 8- Haber isim cümlesi olarak da gelebilir... Şimdi bu maddeleri teker teker izah edelim ve örnek cümleleriyle pekiştirelim Haberin 1. özelliği olarak şu maddeyi zikretmiştik Haber, “Uzundur, kısadır, çalışkandır, büyüktür” gibi tek bir kelime olarak gelebildiği gibi; “evde, masanın üstünde, odada” gibi, Arapçada harf-i cerin mecruru bulunan bir isim olarak da gelebilir… Yine, “önünde, yanında, arkasında, arasında” gibi zarf olarak da gelebileceği gibi; “okula gitti, yemek yedi” gibi bir cümle olarak da gelebilir… Şimdi bu maddenin örneklerini verelim عَلِىٌّ مُجْتَهِدٌ “Ali çalışkandır” cümlesinde; “aliyyûn” mübteda, “müctehidun” ise haberdir. Gördüğünüz gibi, haber tek bir kelime olarak gelmiştir… اَلشَّجَرَةُ فِى الْحَدِيقَةِ “Ağaç bahçededir.” cümlesinde ise; “eşşeceratü” mübteda; “fi-l hadiikati” ise haberdir. Gördüğünüz gibi, burada haber, harfi cerin mecruru bulunan bir isim olarak gelmiştir… اَلسَّيَّارَةُ أَمَامَ الْبَيْتِ “Araba evin önündedir.” cümlesinde ise; “seyyaaratü” mübteda, “emaame” ise haberdir. Kendi içinde ise, “emaame” muzaf, “elbeyt” ise muzafun ileyhtir. Gördüğünüz gibi, burada haber, zarf olarak gelmiştir… اَلْوَلَدُ خَرَجَ مِنَ الْبَيْتِ “Çocuk evden çıktı.” cümlesinde ise; “elveledü” mübteda, “harace” ise haberdir. Kendi içinde ise, “harace” fiil, “minel beyt” ise mef’uldür. Gördüğünüz gibi, burada haber, fiil olarak gelmiştir… Bu 4 misalden anladık ki Haber bazen tek bir kelime olarak, bazen harf-i cerin mecruru bulunan bir isim olarak, bazen zarf olarak ve bazen de cümle olarak gelebilir… Haberin 2. özelliği olarak şöyle demiştik “Haber, mübteda gibi ref durumunda gelir. Ancak harf-i cerli, zarf veya cümle içinde geldiğinde ref alameti açıkça görülmez. Ref alametini açıkça göremediğimiz için, yer itibariyle merfu anlamında “mahallen merfu” ifadesini kullanırız…” Mesela اَلْبَيْتُ كَبِيرٌ “Ev büyüktür.” cümlesine bakalım Bu cümlede “elbeytü” mübteda, “kebiirun” ise haberdir. Gördüğünüz gibi hem mübteda ref durumunda hem de haber ref durumundadır. Burada ref durumu açıkça görülürken; haber zarf olarak geldiğinde; mesela, اَلسَّيَّارَةُ أَمَامَ الْبَيْتِ “Araba evin önündedir.” denildiğinde, ref alameti açıkça gözükmemektedir. İşte bu durumda, yer itibariyle merfu anlamında “mahallen merfu” ifadesini kullanırız… Haberin 3. özelliği olarak “Haber nekra olarak gelir ve bu durumuyla sıfat tamlamasından ayrılır.” demiştik… Sıfat tamlaması konusunda verdiğimiz bir örneği burada hatırlayarak bu maddeyi açalım اَلْقَلَمُ الْجَدِيدُ “Yeni kalem” manasına gelir ve bu bir sıfat tamlamasıdır. Burada “el-kalem” kelimesi “mevsuf”tur. “el-cediid” kelimesi ise “sıfat”tır. Gördüğünüz gibi, sıfat tamlaması marifeli olarak gelmiştir. Hâlbuki isim cümlesindeki haber, nekra olarak gelir; marife olarak gelmez. Mesela, اَلْبَيْتُ كَبِيرٌ “Ev büyüktür” cümlesinde, haber olan” kebiirun” kelimesi nekradır. Bu cümle, marifeli olarak, اَلْبَيْتُ الْكَبِيرُ şeklinde söylenmez. Demek, isim cümlesinde haber nekra olarak gelmekte ve bu özelliği ile sıfat tamlamasından ayrılmaktadır… Buna göre, “Kalem kısadır” manasında, اَلْقَلَمُ قَصِيرٌ deriz. Haberi marifeli olarak; اَلْقَلَمُ الْقَصِيرُ demeyiz. O halde kaideyi bir daha tekrar edelim İsim cümlesinde haber nekra olarak gelmekte ve bu özelliği ile sıfat tamlamasından ayrılmaktadır… Haberin 4. özelliği olarak da şöyle demiştik “Mübteda, gayr-i âkıl cem’i olduğunda, yani akıl sahibi olmayan varlıkların cemisi olduğunda haber müfred-müennes olarak gelir.” Bu maddeye şu misali verebiliriz اَلْبَيْتُ كَبِيرٌ “Ev büyüktür.” cümlesinde “elbeyt” kelimesi “gayr-i akıl” yani akılsız varlıklardandır. Kelime müfred olduğu için haber müfred-müzekker olarak gelmiştir. Eğer “elbeyt” kelimesini cemi olarak zikredersek, o zaman haber müfred-müzekker olarak değil; müfred-müennes olarak gelmelidir. Yani bu durumda, “evler büyüktür” demek için, اَلْبُيُوتُ كَبِيرَةٌ demeliyiz. Demek, mübteda gayr-i âkıl cemi olduğunda, haber müfred-müennes olarak gelmektedir. Bu ve bunun gibi birçok gramer dersini kolaylıkla öğrenmek için TIKLAYINIZ!!! Başka bir misalle bu kaideyi pekiştirelim اَلنَّهْرُ جَمِيلٌ “Nehir güzeldir.” cümlesinde, “en-nehr” mübteda; “cemiil” ise haberdir. Mübteda müfred olduğu için haber de müfred-müzekker olarak gelmiştir. Eğer “en-nehr” mübtedasını cemi olarak söylesek, bu durumda haber müfred-müennes olarak gelecektir. Zira “en-nehr” gayr-i âkıl cemidir. Mübteda, gayr-i âkıl cemi olarak geldiğinde haber müfred-müennes olarak gelir. Bu durumda اَلْأَنْهَارُ جَمِيلَةٌ "Nehirler güzeldir." deriz… Bir örnek daha verelim اَلسَّيْفُ طَوِيلٌ “Kılıç uzundur.” cümlesinde, “seyf” mübteda; “taviil” ise haberdir. Mübteda müfred olduğu için haber de müfred-müzekker olarak gelmiştir. Eğer “sayf” mübtedasını cemi olarak söylesek, bu durumda haber müfred-müennes olarak gelecektir. Zira “sayf” gayr-i âkıl cemidir. Mübteda, gayr-i âkıl cemi olarak geldiğinde haber müfred-müennes olarak gelir. Bu durumda اَلسُّيُوفُ طَوِيلَةٌ "Kılıçlar uzundur." deriz… O halde kaidemizi bir daha tekrar edelim “Mübteda, gayr-i âkıl cem’i olduğunda, yani akıl sahibi olmayan varlıkların cemisi olduğunda haber müfred-müennes olarak gelir.” Haberin 5. özelliği olarak da şöyle demiştik Haberin cümledeki yeri de şöyledir Haber tek bir kelime olduğunda şu kaideler geçerlidir 1- Mübteda önce haber sonra gelir… 2- Mübteda marife, haber nekra olur… 3- Haber mübtedaya cinsiyet, sayı ve irab açısından uyar… Şimdi bu maddelerle ilgili örnek cümlelere geçiyoruz اَلطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ “Öğrenci çalışkandır.” cümlesine bakalım Bu cümlede “ettaalibu” mübteda; “müctehidun” ise haberdir. Gördüğünüz gibi, mübteda haberden önce gelmiştir. Mübteda marife, haber ise nekradır. Ve Haber mübtedaya cinsiyet bakımından uymuştur; ikisi de müzekkerdir. Sayı cinsinden uymuştur; ikisi de müfreddir. Ve irab cihetinden uymuştur; ikisi de merfudur… Şimdi cümlemizi müsenna olarak, اَلطَّالِبَانِ مُجْتَهِدَانِ “İki öğrenci çalışkandır.” şeklinde ifade edelim yine mübteda haberden önce gelmiştir. Mübteda marife haber nekradır. Haber mübtedaya cinsiyet bakımından uymuştur; ikisi de müzekkerdir. Sayı cinsinden uymuştur; ikisi de müsennadır. Ve irab cihetinden uymuştur; ikisi de merfudur… Daha önce öğrendiğimiz gibi müsennanın ref alameti eliftir… Şimdi de cümlemizi cemi olarak, اَلطُّلاَّبُ مُجْتَهِدُونَ “Öğrenciler çalışkandır.” şeklinde ifade edelim yine mübteda haberden önce gelmiştir. Mübteda marife, haber ise nekradır. Haber mübtedaya cinsiyet bakımından uymuştur; ikisi de müzekkerdir. Sayı cinsinden uymuştur; ikisi de cemidir. Ve irab cihetinden uymuştur; ikisi de merfudur… Daha önce öğrendiğimiz gibi ceminin ref alameti vavdır… Şimdi başka bir cümleye bakalım اَلْمُعَلِّمَةُ نَاجِحَةٌ “Bayan öğretmen başarılıdır.” cümlesinde, Mübteda haberden önce gelmiştir. Mübteda marife haber ise nekradır. Haber mübtedaya cinsiyet bakımından uymuştur; ikisi de müennestir. Sayı cinsinden uymuştur; ikisi de müfreddir. Ve irab cihetinden uymuştur; ikisi de merfudur… Şimdi cümlemizi tesniye olarak ifade edelim اَلْمُعَلِّمَتَانِ نَاجِحَتَانِ “İki bayan öğretmen başarılıdır.” cümlesinde, mübteda yine haberden önce gelmiştir. Mübteda marife haber ise nekradır. Haber mübtedaya cinsiyet bakımından uymuştur; ikisi de müennestir. Sayı bakımından uymuştur; ikisi de müsennadır. Ve irab cihetinden uymuştur; ikisi de merfudur… Müsennada ref alameti elif idi bir daha hatırlatalım… Şimdi de cümlemizi cem’i olarak ifade edelim اَلْمُعَلِّمَاتُ نَاجِحَاتٌ “Bayan öğretmenler başarılıdır.” cümlesinde, mübteda yine haberden önce gelmiştir. Mübteda marife haber ise nekradır. Haber mübtedaya cinsiyet bakımından uymuştur; ikisi de müennestir. Sayı cinsinden uymuştur; ikisi de cem’idir. Ve irab cihetinden uymuştur; ikisi de merfudur… Haberin 6. özelliği olarak da şöyle demiştik “Haber, harf-i cerin mecruru olan bir isim veya zarf olduğunda haber mübtedadan önce gelebilir. Bu durumda mübteda nekra olur. Cümle Türkçeye “Bir yerde bir kimse veya bir şey var.” şeklinde tercüme edilir.” Şimdi bu kaidenin misallerine bakalım Mesela, اَلشَّجَرَةُ فِى الْحَدِيقَةِ “Ağaç bahçededir.” manasına gelir. Bu cümlede “eşşeceratü” mübteda; fi-l hadiikati” ise haberdir. Bu cümle yerine; فِى الْحَدِيقَةِ شَجَرَةٌ dersek, mana “Bahçede bir ağaç vardır.” olur. Bu cümlede; “fi-l hadiikati” haber; “şeceratün” ise mübtedadır. Gördüğünüz gibi, haber harf-i cerin mecruru olan bir isim olduğunda, haber mübtedadan önce gelebilmektedir. Bu durumda mübteda da nekre olmuştur… Şimdi de başka bir cümleye bakalım اَلسَّيَّارَةُ أَمَامَ الْبَيْتِ “Araba evin önündedir.” manasına gelir. Bu cümlede “esseyyaaratü” mübteda; “emaame” ise haberdir. Kendi içinde; “emaame” muzaf; “elbeyt” ise muzafun ileyhtir… Bu cümle yerine; أَمَامَ الْبَيْتِ سَيَّارَةٌ dersek, mana “Evin önünde bir araba var.” olur. Bu cümlede; emaame” haber; “seyyaaratün” ise mübtedadır. Gördüğünüz gibi, haber zarf olduğunda, haber mübtedadan önce gelebilmektedir. Bu durumda mübteda yine nekra olmuştur… Haberin 7. özelliği olarak da şöyle demiştik “Haber bir fiil cümlesi olabilir. Bu durumda mübteda mutlaka başta gelir ve marife olur. Haber konumunda olan fiil ise cinsiyet ve sayı bakımından mübtedaya uyar.” Şimdi bu kaidenin misallerine bakalım Mesela, “Çocuk evden çıktı.” cümlesi Türkçeye göre fiil cümlesidir. Arapçaya göre ise hem fiil cümlesi hem de isim cümlesi olarak ifade edilebilir. Buna göre خَرَجَ الْوَلَدُ مِنَ الْبَيْتِ dediğimizde, “Çocuk evden çıktı.” manasına gelir ve fiil cümlesidir. Bu cümlede “harace” fiil; “elveledu” fail; ve “mine-l beyti” ise mef’uldür… Bu cümleyi isim cümlesi olarak ifade edecek olursak; الْوَلَدُ خَرَجَ مِنَ الْبَيْتِ deriz. Bu durumda, “elveledü” mübteda; “harace” ise haber olur. Haber cümlesini incelersek; “harace” fiil; “o” manasındaki gizli “hüve” fail; “mine-l beyt” ise mef’uldür. bu cümlede “elvedü”ye fail diyemeyiz. Çünkü fail, fiilden sonra gelir. Bu sebeple, gizli “hüve” ye fail deriz… İşte bu durumda haber, bir fiil cümlesi olmuş olur… Gördüğünüz gibi; haber, fiil cümlesi olduğunda mübteda başta gelmiştir. Aynı zamanda mübteda marifedir. Haber konumunda olan fiil ile de hem cinsiyet hem de sayı bakımından uymuştur. İkisi de müzekkerdir ve ikisi de müfreddir… Şimdi bu cümleleri tesniye olarak inceleyelim خَرَجَ الْوَلَدَانِ مِنَ الْبَيْتِ “İki çocuk evden çıktı.” manasına gelir ve fiil cümlesidir. Bu cümlede “harace” fiil; “elveledaani” fail; ve “mine-l beyti” ise mef’uldür. Gördüğünüz gibi, fiil cümlesinde, fail ister müfred, ister müsenna, isterse cemi olsun, fiil müfred gelir… Bu cümleyi isim cümlesi olarak ifade edecek olursak; الْوَلَدَانِ خَرَجَا مِنَ الْبَيْتِ deriz. Bu durumda, “elveledaani” mübteda; “haracaa” ise haber olur. Kendi içinde ise; “harace” fiildir; tesniye alameti olan “elif” faildir. Ve“minel beyt” ise mefuldür… Gördüğünüz gibi; haber, fiil cümlesi olduğunda mübteda başta gelmiştir. Aynı zamanda mübteda marifedir. Haber konumunda olan fiil ile de hem cinsiyet hem de sayı bakımından uymuştur. İkisi de müzekkerdir ve ikisi de müsennadır… Şimdi de bu cümleleri cemi olarak inceleyelim خَرَجَ اْلأَوْلاَدُ مِنَ الْبَيْتِ “Çocuklar evden çıktı.” manasına gelir ve fiil cümlesidir. Bu cümlede “harace” fiil; “el-evlaadu” fail; ve “mine-l beyti” ise mef’uldür. Gördüğünüz gibi, fiil cümlesinde, fail cemi iken, fiil müfred gelmiştir. Bu meseleyi zaten fiil cümlesinde öğrenmiştik… Bu cümleyi isim cümlesi olarak ifade edecek olursak; اَلْأَوْلاَدُ خَرَجُو مِنَ الْبَيْتِ deriz. Bu durumda, “el-evlaadu” mübteda; “haracuu” ise haber olur. Gördüğünüz gibi; haber, fiil cümlesi olduğunda mübteda başta gelmiştir. Aynı zamanda mübteda marifedir. Haber konumunda olan fiil ile de hem cinsiyet hem de sayı bakımından uymuştur. İkisi de müzekkerdir ve ikisi de cemidir… Şimdi de başka örneklere bakalım خَرَجَتِ الْبِنْتُ مِنَ الْبَيْتِ “Kız evden çıktı.” demektir. Bu bir fiil cümlesidir… Bu cümleyi isim cümlesi olarak ifade etmek istersek; اَلْبِنْتُ خَرَجَتْ مِنَ الْبَيْتِ deriz. Bu durumda “elbintü” mübteda; “haracet” ise haberdir. Gördüğünüz gibi; haber, fiil cümlesi olduğunda mübteda başta gelmiştir. Aynı zamanda mübteda yine marifedir. Haber konumunda olan fiil ile de hem cinsiyet hem de sayı bakımından uymuştur. İkisi de müennestir ve ikisi de müfreddir… Bu ve bunun gibi birçok gramer dersini kolaylıkla öğrenmek için TIKLAYINIZ!!! Şimdi bu cümleleri tesniye olarak ifade edelim خَرَجَتِ الْبِنْتَانِ مِنَ الْبَيْتِ “İki kız evden çıktı.” demektir. Bu bir fiil cümlesidir… Bu cümleyi isim cümlesi olarak ifade etmek istersek; اَلْبِنْتَانِ خَرَجَتَا مِنَ الْبَيْتِ deriz. Bu durumda “elbintaani” mübteda; “haracetaa” ise haberdir. Gördüğünüz gibi; haber, fiil cümlesi olduğunda mübteda başta gelmiştir. Aynı zamanda mübteda yine marifedir. Haber konumunda olan fiil ile de hem cinsiyet hem de sayı bakımından uymuştur. İkisi de müennestir ve ikisi de tesniyedir… Şimdi bu cümleleri cemi olarak ifade edelim خَرَجَتِ الْبَنَاتُ مِنَ الْبَيْتِ “Kızlar evden çıktı.” demektir. Bu bir fiil cümlesidir… Bu cümleyi isim cümlesi olarak ifade etmek istersek; اَلْبَنَاتُ خَرَجْنَ مِنَ الْبَيْتِ deriz. Bu durumda “elbenaatü” mübteda; “haracne” ise haberdir. Gördüğünüz gibi; haber, fiil cümlesi olduğunda mübteda yine başta gelmiştir. Aynı zamanda mübteda yine marifedir. Haber konumunda olan fiil ile de hem cinsiyet hem de sayı bakımından uymuştur. İkisi de müennestir ve ikisi de cemidir… Yine mesela خَرَجْتُ مِنَ الْبَيْتِ “Evden çıktım.” demektir. Bu bir fiil cümlesidir… Bu cümleyi isim cümlesi olarak ifade etmek istersek; اَنَا خَرَجْتُ مِنَ الْبَيْتِ deriz. Bu durumda “ene” mübteda; “haractü” ise haberdir. Gördüğünüz gibi; haber, fiil cümlesi olduğunda mübteda yine başta gelmiştir. Aynı zamanda mübteda yine marifedir. Zamirlerin marife olduğunu daha önce öğrenmiştik. Haber konumunda olan fiil ile de hem cinsiyet hem de sayı bakımından uymuştur. Haberin 8. özelliği olarak da şöyle demiştik “Haber isim cümlesi olarak da gelebilir.” Şimdi bu kaidenin örneklerini verelim Mesela, حَدِيقَةُ عَلِىٍّ وَاسِعَةٌ “Ali’nin bahçesi geniştir.” demektir. Bu cümlede haber olan “vaasiatün” tek bir kelimedir… Eğer haberi isim cümlesi olarak söyleyecek olursak, عَلِىٌّ حَدِيقَتُهُ وَاسِعَةٌ deriz. Bu durumda, “aliyyün” mübteda; “hadiikatühü vaasiatün” haberdir. Gördüğünüz gibi, haber isim cümlesi olarak gelmiştir. Bu durumda; “hü” zamiri mübteda, “vaasiatün” ise haber olur. Başka bir örnek daha verelim وَالِدُ زَيْنَبَ مُهَنْدِسٌ “Zeyneb’in babası mühendistir.” demektir. Bu cümlede, “vaalidu zeynebe” mübteda; “mühendisun” ise haberdir. Burada haber olan “mühendisun” tek bir kelimedir… Eğer haberi isim cümlesi olarak söyleyecek olursak, زَيْنَبُ وَالِدُهَا مُهَنْدِسٌ deriz. Bu durumda, “zeynebu” mübteda; “vaaliduhaa mühendisun” haberdir. Gördüğünüz gibi, haber isim cümlesi olarak gelmiştir. Bu durumda; “hü” zamiri mübteda, “mühendisun” ise haber olur… Görüldüğü gibi, bu durumda haber cümlesinin mübtedasında, asıl mübtedanın yerini tutan bir muttasıl zamir bulunur. Sıfırdan Arapça derslerinden isim cümlesinin, ögelerini ve özelliklerini bu şekilde öğrendikten sonra, şimdi Kuran’da geçen bazı isim cümlelerini görelim. Öğrendiğimiz kaideleri Kuran'da inceledikçe Kuran'a olan aşinalığımız artacak ve Kuran'ı anlama yolunda adım adım ilerleyeceğiz. Şimdi gelin Kuran'a kulak verelim أَنْتَ مَوْلاَنَا Sen bizim Mevlamızsın. Bakara 286 نَحْنُ عُصْبَةٌ Biz kalabalık bir cemaatiz. Yusuf 8 وَهُوَ مِنَ الصَّادِقِينَ Ve o doğru söyleyenlerdendir. Yusuf 27 لَهُ اْلأَسْمَاءُ الْحُسْنَى En güzel isimler O’na mahsustur. Taha 8 نَحْنُ نَرْزُقُكَ Biz sizi rızıklandırıyoruz. Taha 132 اَلرَّحْمَنُ عَلَّمَ الْقُرْآنَ Rahman olan Allah Kur’an’ı öğretti. Rahman 1-2 وَأَزْوَاجُهُ أُمَّهَاتُهُمْ Eşleri onların analarıdır. Ahzab 6 نَحْنُ قَسَمْنَا بَيْنَهُمْ مَعِيشَتَهُمْ Onların geçimlerini aralarında biz paylaştırdık. Zuhruf 32 يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْدِيهِمْ Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Fetih 10 مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ Muhammed Allah’ın resulüdür. Fetih 29 نَحْنُ اَنْصَارُ اللَّهِ Biz Allah’ın yardımcılarıyız. Saf 14 Şimdi de geldik konu testimize. Bakalım isim cümlesi konusunu ne kadar iyi anladınız. Hazırsanız başlayalım 1- “…. olmak üzere iki çeşit cümle vardır.” ifadesinde boşluğa ne gelmelidir? A- İsim cümlesi, sıfat cümlesi B- İsim cümlesi, fiil cümlesi C- Fiil cümlesi, zarf cümlesi Doğru cevap B, İsim cümlesi, fiil cümlesi 2- Hangisi isim cümlenin ögelerinden değildir? A- Mübteda B- Fail C- Haber Doğru cevap B, fail isim cümlenin ögelerinden değildir? 3- Bunlardan hangisi doğrudur? A- Haber mübtedadan önce gelebilir. B- Haber mübtedadan önce gelmez. C- İsim cümlesinden mübteda yüklem demektir… Doğru cevap A, Haber mübtedadan önce gelebilir. 4- Şu cümlenin haberi hangisi olmalıdır? اَلدَّرْسُ ... A- اَلسَّهْلُ B- سَهْلٌ C- سَهْلَةٌ Doğru cevap B 5- “Bahçede iki ağaç vardır.” cümlesinin Arapçası şunlardan hangisidir? A- اَلشَّجَرَتَانِ فِى الْحَدِيقَةِ B- فِى الْحَدِيقَةِ شَجَرَةٌ C- فِى الْحَدِيقَةِ شَجَرَتَانِ Doğru cevap C 6- Mübtedanın irabı nasıldır? A- Merfudur B- Mecrurdur C- Mansubdur Doğru cevap A, Mübtedanın irabı merfudur. 7- Şu ifadelerden hangisi yanlıştır? A- Haber zarf olarak gelebilir. B- Haber harf-i cerli, zarf veya cümle şeklinde geldiğinde ref alameti açıkça görülmez. Bu durumda “mahallen merfu” ifadesini kullanırız. C- Mübteda nekra, haber ise marife olur Yanlış olan C dir. Zira tam tersi, mübteda marife, haber nekra olur. 8- Şu ifadelerden hangisi yanlıştır? A- Mübteda gayr-i âkıl cemi olduğunda haber müfred-müennes gelir. B- Haber mübtedaya cinsiyet, sayı ve irab bakımından uyar. C- Haber, sıfat tamlamasında olduğu gibi marife olur. Yanlış ifade C dir. Zira haber marife değil, nekra olur ve nekra olmakla sıfat tamlamasından ayrılır. 9- Haber bir fiil cümlesi olduğunda şu ifadelerden hangisi yanlıştır? A- Mübteda mutlaka başta gelir ve nekra olur. B- Mübteda mutlaka başta gelir ve marife olur. C- Haber konumunda olan fiil cinsiyet ve sayı bakımından mübtedaya uyar. Yanlış ifade A dır. Zira haber, bir fiil cümlesi olduğunda mübteda başta gelir ve nekra değil, marife olur. Sıfırdan Arapça derslerinden İsim cümlesi konusunu burada tamamladık. Bu konuyu anladığınızdan yüzde yüz emin olduğunuzda bir sonraki konuya, Sıfırdan Arapça derslerinden zamirler konusuna geçebilirsiniz. Bir sonraki derste buluşuncaya kadar Allaha emanet olun. Bu ve bunun gibi birçok gramer dersini kolaylıkla öğrenmek için TIKLAYINIZ!!! Giriş Yap × Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > Türkçe dersi ile ilgili konu anlatımlar > kelime türleri, sözcük türleri ile ilgili konu anlatımlar GELECEK ZAMAN KİPİ NEDİR ÖRNEKLERİ ÖZELLİKLERİ GELECEK ZAMAN EKİ -ECEK -ACAK TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIM Fiile getirildiği zaman fiilin "GELECEKTE" yapıldığı söyleyen, haber veren, bildiren kiptir. Eylem kök ya da gövdelerine “-acak, -ecek” eki getirilerek yapılır. Anlamı -Henüz yapılmamış, içine girilecek bir zaman dilimi içinde yapılacak olan bir eylemin anlatımında kullanılır. Örnekler Ödevini odasında yapacak. NE ZAMAN gerçekleşecek? Cevap Gelecek bir zamanda yapacak. Hata yaptıklarını elbet göreceksiniz. NE ZAMAN gerçekleşecek? Cevap Gelecek bir zamanda göreceksiniz. Aksam Türkiye maçını seyredeceğiz. Okullar Eylül’ün ilk haftası açılacak. Bu yıl şarkı yarışmasının besincisi düzenlenecek. Merhumun naaşı öğle namazından sonra toprağa verilecek. Ağrıları arttığından artık ameliyat olacak. Yarın akşam İstanbul’a gideceğiz. Akşama misafir gelecek. Aksam Türkiye maçını seyredeceğiz. Arkadaşım sizinle görüşecek. Okullar Eylül’ün ilk haftası açılacak. Çocuklar tören alanına yürüyecekler. Haberi öğrenince mutlu olacaksınız. Bu yıl şarkı yarışmasının besincisi düzenlenecek. Size karşı gelmeye cesaret edemeyecekler. Bizler sizleri seveceğiz. Topu 90'a atacak. Merhumun naaşı öğle namazından sonra toprağa verilecek. Ağrıları arttığından artık ameliyat olacak. ***“-dır, -dir” ek fiiliyle kullanılırsa, kesinlik bilgi anlamı kazanır. Örnekler Bu sorun en geç yarın halledilecektir. Gelecek Zamanın Soru Hali Biçimi Çekimi Fiil kök ya da gövdesi + -acak, -ecek + "mi" soru edatı + Kişi eki Çalış – acak – mı – yım Çalış – acak – mı – sın Çalış – acak – mı – Çalış – acak – mı – yız Çalış – acak – mı – sınız Çalış – acak – lar – mı Gelecek Zamanın Olumsuz Soru Hali Biçimi Çekimi Fiil kök ya da gövdesi + -me/-ma + -acak, -ecek + "mi" soru edatı + Kişi eki Çalış – may- acak – mı – yım Çalış – may- acak – mı – sın Çalış – may- acak – mı – Çalış – may- acak – mı – yız Çalış – may- acak – mı – sınız Çalış – may- acak – lar – mı Sonuç olarak -Eylemin gelecekte yapılacağını bildirir. -İşin anlatımdan sonra yapılacağını bildirir. -Eylem+-ecek=gelecek zaman KONUYU DAHA İYİ ANLAYABİLMENİZ İÇİN AŞAĞIDAKİ VİDEOLARIMIZI İZLEYEBİLİRSİNİZ ÇEKİMLİ FİİLLER, KİPLER ÇEŞİTLERİ, ŞAHIS EKLERİ, HABER KİPLERİ, DİLEK KİPLERİ ÖZET ANLATIM Fiilin en temel özelliği; o eylemi yapan bir kişisinin ve yapılma zamanının bulunmasıdır. Yani işin kim tarafından ve ne zaman yapılmış olduğunu belirtmesidir. Bir fiilin kip ve Kişi ile ifade edilmiş haline “çekimli fiil” denir. Peki, bir fiile çekimli fiil diyebilmemiz için gerekli olan şeyler nelerdir? Fiil kök ya da gövdesi + Kip eki + Kişi Eki = Çekimli fiil Oku + yor + um = Çekimli fiil Kurut + acak + sın = Çekimli fiil Bak + ar + ız = Çekimli fiil Gel + meli + ler = Çekimli fiil Yani Fiil kök gövde + kip eki + Kişi eki sıralamasından ibarettir. Çekimli fiil, zamana ve şahsa bağlanmış bir hareketi karşılayan kelimedir. Zamanı ve kişisi sağlayan unsurlar da kip ve Kişi ekleridir. Yukarıdaki formülde olduğu gibi sırasıyla fiil kök ya da gövdelerine haber ya da dilek kiplerinden biri ve daha sonra Kişi eki getirilerek fiil çekimi yapılır. Genel anlamda fiil çekimi bu şekilde oluşmaktadır. Bu yüzden öncelikle kip nedir? Kişi ekleri nelerdir? Bunları inceleyelim. KİŞİ EKLERİ, ŞAHIS EKLERİ Kişi ekleri, eylemin hangi Kişiler tarafından yapıldığını gösterir. Türkçede ben sen, o biz, siz onlar olmak üzere altı Kişi vardır. Fiillerin bu Kişilere göre çekimlenmesini sağlayan Kişi ekleri şunlardır Tekil Kişi Eki Ben / -m, -ım, -im, -um, -üm Tekil Kişi Eki Sen / -n, -sın, -sin, -sun, -sün Tekil Kişi Eki O / -eki yoktur- Çoğul Kişi Eki Biz / -ız, -iz, -uz, -üz, -k Çoğul Kişi Eki Siz / -sınız, -siniz, -sunuz, -sünüz Çoğul Kişi Eki Onlar / -lar, -ler Görmeli – y – im Görmeli – sin Görmeli – yok Görmeli – y – iz Görmeli – siniz Görmeli – ler NOT Fiillerin teklik üçüncü Kişi çekiminde Kişi eki yoktur, ancak yine de teklik üçüncü Kişi ifadesi taşırlar. KİP EKLERİ, FİİL KİPLERİ Fiil kök ve gövdelerinin bildirdiği eylemi, zamana ve biçime bağlayan eklere “kip” denir. Bir fiilin zaman ve anlam özelliğine göre şekillenmesi bu ekler sayesinde olur. Fiil kipleri, haber kipleri bildirme kipi ve dilek kipi tasarlama kipi olmak üzere ikiye ayrılır. Haber kipleri fiilin hangi zamanda geçtiği belirtmekte, dilek kipleri ise fiilin yapılış şeklini göstermektedir. A. HABER KİPLERİ NEDİR ÖRNEKLERİ ÖZELLİKLERİ BİLDİRME KİPLERİ NELERDİR Fiile getirildikleri zaman fiilin "ŞİMDİ Mİ, GELECEKTE Mİ, GEÇMİŞTE Mİ, YOKSA HER ZAMAN MI" yapıldığı söyleyen, bize HABER veren, BİLDİREN eklere haber kipleri denir. Fiilin NE ZAMAN gerçekleştiğini söyleyen, haber veren, bildiren eklerdir veya kiplerdir. Haber Kipleri = Bildirme Kipleri Haber kipleri; ŞİMDİ, GELECEK, GENİŞ VE 2 TANE GEÇMİŞ olmak üzere 5'e ayrılır. 1. ŞİMDİKİ ZAMAN KİPİ -yor Fiile getirildiği zaman fiilin "ŞİMDİ, ŞU ANDA" yapıldığı söyleyen, haber veren, bildiren kiptir. Şimdiki zaman kipinin eki -YOR'dur. Örnekler Mutfakta yemek hazırlıyor. NE ZAMAN gerçekleşiyor? Cevap Şimdi hazırlıyor. Masanın başında ders çalışıyorum. NE ZAMAN gerçekleşiyor? Cevap Şimdi çalışıyorum. Güneş tüm kızıllığıyla dağların ardından kayboluyor. Başım çok ağrıyor, ben doktora gidiyorum. Yemeğe gelemeyeceğiz, Ahmet’le ders çalışıyoruz. Bayramlaşmak için size geliyorum. Kemanının tellerini yıpratıyorsun. 2. GELECEK ZAMAN KİPİ -acak veya -ecek Fiile getirildiği zaman fiilin "GELECEKTE" yapıldığı söyleyen, haber veren, bildiren kiptir. Şimdiki zaman kipinin ekleri -ACAK, -ECEK'tir. Örnekler Ödevini odasında yapacak. NE ZAMAN gerçekleşecek? Cevap Gelecek bir zamanda yapacak. Hata yaptıklarını elbet göreceksiniz. NE ZAMAN gerçekleşecek? Cevap Gelecek bir zamanda göreceksiniz. Aksam Türkiye maçını seyredeceğiz. Okullar Eylül’ün ilk haftası açılacak. Bu yıl şarkı yarışmasının besincisi düzenlenecek. Merhumun naaşı öğle namazından sonra toprağa verilecek. Ağrıları arttığından artık ameliyat olacak. GEÇMİŞ ZAMAN KİPLERİ GÖRÜLEN VE DUYULAN OLMAK ÜZERE 2'YE AYRILIR 3. GÖRÜLEN GEÇMİŞ ZAMAN KİPİ / BİLİNEN GEÇMİŞ ZAMAN KİPİ -dı, -di, -du, -dü Fiile getirildiği zaman fiilin "GEÇMİŞTE" olduğunu ve gerçekleşirken "GÖRÜLDÜĞÜNÜ, BİLİNDİĞİNİ" haber veren, söyleyen, bildiren kiptir. Şimdiki zaman kipinin ekleri -DI, -Dİ, -DU, -DÜ'dür. Örnekler Arabasına telaşla bindi. NE ZAMAN gerçekleşiyor? Cevap Geçmişte bindi ve bindiği görüldü. Saat 3'te başladınız. NE ZAMAN gerçekleşiyor? Cevap Geçmişte başladınız ve başladığınız görüldü. *Uyarı Görülen geçmiş zaman ekleri sertleşme benzeşme olayından dolayı -tı, -ti, -tu, -tü olabilir. Örnekler aldı -> açtı geldim -> geçtim koyduk -> koştuk gördü -> küstü 4. DUYULAN GEÇMİŞ ZAMAN KİPİ / ÖĞRENİLEN GEÇMİŞ ZAMAN KİPİ -mış, -miş, -muş, -müş Fiile getirildiği zaman fiilin "GEÇMİŞTE" olduğunu ve gerçekleşirken o olayın görülmeyip başkasından "DUYULDUĞUNU, ÖĞRENİLDİĞİNİ" haber veren, söyleyen, bildiren kiptir. Şimdiki zaman kipinin ekleri -MIŞ, -MİŞ, -MUŞ, -MÜŞ'tür. Örnekler Ben iki yaşımdayken konuşmaya başlamışım. NE ZAMAN gerçekleşiyor? Cevap Geçmişte konuşmaya başlamışım ve konuşmaya başladığımı başkasından duymuşum. Dedenler markete gitmişler. NE ZAMAN gerçekleşiyor? Cevap Geçmişte markete gitmişler ve markete gittiklerini ben görmedim fakat öğrendim. O dönemde çok sıkıntı çekmiş. Gitar kursuna gidebilmek için para biriktirmiş. Davet edilmedikleri halde düğüne gelmişler. Yorgunluktan bir kenarda uyuyakalmışım. Henüz altı aylıkken yürümeye başlamışım. *Uyarı Duyulan geçmiş zaman kipleri cümlede kullanılışına göre "KİŞİSEL GÖRÜŞ" bildirebilir. Örnekler Üzerindeki mont sana çok yakışmış. Bu cümlede başkasından duyma anlamı yoktur. Giyilen mont söyleyen tarafından görülüyor. Duyulan geçmiş zaman kullanmasının nedeni montun yakıştığı ile ilgili bilgi yelpazesi. com kişisel görüşünü söylemektir. Bu şekilde kullanılsa bile tamam anlam olarak kişisel görüştür fakat dilbilgisi olarak buradaki -mış eki duyulan geçmiş zaman kipidir. 5. GENİŞ ZAMAN KİPİ [-r, olumsuzu -z] Fiile getirildiği zaman fiilin "GEÇMİŞTE" başladığını, "ŞİMDİ" devam ettiğini, "GELECEKTE" de devam etme ihtimalinin olduğunu söyleyen, haber veren, bildiren kiptir. Bu kip "geçmiş, şimdi, gelecek" zamanları içine aldığı için GENİŞ zaman kipi denmiştir. Geniş zaman kipinin eki -r, olumsuzu -z'dir. Örnekler Sabahları erken kalkarım. NE ZAMAN gerçekleşiyor? Cevap Her zaman erken kalkarım. Asla işe geç kalmazsın. NE ZAMAN gerçekleşiyor? Cevap Her zaman işe zamanında gelirsin, hiçbir zaman geç kalmazsın. Her sabah kahvaltıdan önce mutlaka elma yer. Akşamları hiç sıkılmadan beş saat müzik yaparız. Sinemaya hiçbir zaman gitmezler. Kahvenin iyisi burada içilir. Yalnız kaldıkça sessizliği dinlersin. *Uyarı OLUMSUZLUK EKİYLE KULLANILAN -Z'YE DİKKAT! - 1. Tekil ve 1. Çoğul kişilerde -z yoktur. Örnekler koşarım - KOŞMAM -z düşmüş koşarsın - koşmazsın koşar - koşmaz koşarız - KOŞMAYIZ -z düşmüş koşarsınız - koşmazsınız koşarlar - koşmazlar B. DİLEK KİPLERİ NEDİR DİLEK KİPİ ÖRNEKLERİ ÖZELLİKLERİ ÇEŞİTLERİ -Fiile getirildikleri zaman fiilin yapılmasının "GEREKLİ, ŞART" olduğunu, "İSTENDİĞİNİ, EMREDİLDİĞİNİ" söyleyen kiplere dilek kipleri denir. -İşin yapılıp yapılmayacağı da belli değildir. -Bu kiplerde zaman anlamı yoktur. Zaman anlamı olsaydı bu kiplere dilek kipleri değil haber kipleri derdik. Bu kiplerle çekimlenmiş fiiller eylemin yapılış zamanını belirtmezler. -Dilek tasarı kipleri 4’e ayrılır 1- GEREKLİLİK KİPİ -meli, -malı Fiile getirildiği zaman o işin fiilin yapılmasının "GEREKLİ" olduğunu söyleyen kiptir. Ekleri -meli/-malı’dır. Fiil çekimi Çalış-malı-y-ım Çalış-malı-sın Çalış-malı Çalış-malı-y-ız Çalış-malı-sınız Çalış-malı-lar Düzenli ders çalışman gerekli. Düzenli ders çalışmalısın. Hedefimi belirlemem lazım. Hedefimi belirlemeliyim. Bu kip eki eylemin yapılmasının gerekli olduğunu, yapılmasının arzu edildiğini belirtir. Ben ödevimi yapmalıyım. Ödevimi yapmak zorundayım ya da yapmam gerekir anlamında Güzel bir resim yapmalıyım. Güzel bir resim yapmak arzusundayım anlamında Gereklilik kip ekini alan fiiller olumsuza çevrilirken fiil kök veya gövdesinden sonra –ma/-me olumsuzluk ekleri kullanılır. Kip eki olumsuzluk ekinden sonra kullanılır. Eve git-meli-y-im. Eve git-me-meli-y-im. “mi” soru ekini aldığında Eve git-meli-y-im......................... Eve gitmeliyim. olumlu Eve git-meli mi-y-im?.................... Eve meli miyim? olumlu soru Eve git-me-meli mi-y-im?............... Eve gitmemeli miyim? olumsuz soru “mi” soru eki her zaman ayrı yazılır. “mi”den sonra gelen ekler “mi” ile bitişik yazılırlar. Okumalı mıyım? Okumalı mısın? Gereklilik kipi cümleye olasılık/ihtimal anlamı katabilir. Öğrenciler bahçede olmalı. Öğrencilerin bahçede olma ihtimali, olasılığı var. 2- ŞART KİPİ /KOŞUL KİPİ -se, -sa Fiile getirildiği zaman bir işin yapılması için başka bir işin yapılmasının "ŞART" olduğunu söyleyen kiptir. Bir işin olması için başka bir işin olması şarttır. Eki -sa-se’dir. Örnekler Kışın gelmesinin şartı havaların soğumasıdır. Havalar soğursa kış gelir. Başarılı olmanızın koşulu sınavı geçmenizdir. Sınavı geçseniz başarılı olursunuz. “Para verirsen sana da bilet alırım.” “Erken kalkarsan Güneş’in doğuşunu seyredebilirsin.” Fiil çekimi Otur-sa-m Otur-sa-n Otur-sa- Otur-sa-k Otur-sa-nız Otur-sa-lar DİKKAT! Şart Kipi "İSTEK" anlamı verebilir. Şu arabayı keşke biz alsak. Almayı istiyoruz. Ah! Büyüdüğümü bir görseniz. Büyüdüğümü görmenizi istiyorum. Eve gitsek artık. Artık burada beklemesek. DİKKAT! Şart Kipi "ARKA ARKAYA KULLANILDIĞINDA" "SADECE" anlamı verir. Bu sınavdan alsa alsa Ahmet 100 alır. Sınavdan sadece / yalnızca Ahmet 100 alabilir. Diğerleri alamaz anlamı vardır. Babamı anlasa anlasa annem anlar. DİKKAT! Fiilin şart kipi "fiile", ek fiilin şart eki "isme veya haber kipleri / dilek kiplerinden sonra gelir. Bitkileri sulasanız bitkiler kurumaz. fiile geldiği için fiilin şart kipidir. Bu kalem senin kaleminse benimki nerede? isme geldiği için ek fiilin şart ekidir. 3. İSTEK KİPİ -e, -a Fiile getirildiği zaman o işin fiilin yapılmasını "İSTEME" anlamı veren kiptir. Eylemin yapılması veya yapılmaması istendiği durumlarda kullanılır. Eki -e/-a’dır. Örnekler Pikniğe ben de gelmek istiyorum. Pikniğe ben de geleyim. Derslerimize düzenli çalışmayı istiyoruz. Derslerimize düzenli çalışalım. Ben artık eve gideyim. Eve gitmek istiyorum Artık şu işi bitirelim. Hadi şehri bir gezelim. Fiil çekim Gez-e-y-im Gez-e-sin Gez-e- Gez-e-lim Gez-e-siniz Gez-e-ler İstek kipi eki almış fiilin olumsuzu Gezeyim-gezmeyeyim Gezesin-gezmeyesin Geze-gezmeye Gezelim-gezmeyelim Gezesiniz-gezmeyesiniz Gezeler-gezmeyeler Bu kip eki en çok 1. tekil ve 1. çoğul şahıslar için kullanılır. Bir de şuraya bakayım. Şu soruyu çöz de görelim. 4. EMİR KİPİ / BUYURMA KİPİ EKİ YOKTUR Fiilin işin yapılmasını "EMREDEN" kiptir. Fiilden hemen sonra getirilen "-ın, -sın, -sınlar" kişi ekleri sayesinde işin yapılması "EMREDİLİR". İnsan KENDİSİNE veya biz KENDİMİZE emredemediğimiz için bu kipin birinci tekil ben ve birinci çoğul biz şekilleri, çekimleri yoktur. Emir kipinin eki yoktur. Yani fiil tek başına kalır. Örnekler Hemen bilgi eve git! eve gitmeni emrediyor Derhal dışarı çıkın! dışarı çıkmanızı emrediyor Sakla samanı gelir zamanı. samanı saklamanı emrediyor Fiil çekimi ben- sen- öğren o- öğrensin biz- siz-öğrenin onlar-öğrensinler Emir kipiyle çekilmiş fiilin olumsuzu Burada bekle! Burada beklemeyin! Burada beklesin! Burada beklemesin! Burada bekleyin! Burada beklemeyin! Burada beklesinler! Burada beklemesinler! DİKKAT! Emir kipi kullanıma göre "EMİR" değil "RİCA" anlamı verebilir. Şu kalemi bana verin. EMREDİYOR Şu kalemi bana veriniz. RİCA EDİYOR DİKKAT! Emir kipi kullanıma göre "EMİR" değil "İSTEK" anlamı verebilir. Afiyet olsun. EMRETMİYOR. Yedikleriniz yarasın diye İSTEKTE bulunuyor. Allahım, tövbemi kabul et. Haşa EMRETMİYOR. Allah'tan tövbesinin kabul edilmesini İSTİYOR. “TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN >>>TIKLAYIN>>TIKLAYIN>>TIKLAYINYorumu çok güzel olmuş çok iyi öğrendim ALLAH razı olsun ->Yazan sedat 18. **Yorum** ->Yorumu Çok tesekkürler bu sayfa cok işime yaradı ->Yazan Yaşar 17. **Yorum** ->Yorumu Baya iyi zaten 3 örnek kalmıştı ama yinede işime yaradı girdim bu sayfaya iyikida girmisim tşk... ->Yazan Elif.... 16. **Yorum** ->Yorumu cok işime yaradı performanstan 100 aldım ->Yazan yıldız ayca 15. **Yorum** ->Yorumu Gül kelimesinin fiilini gelecek zamanda çekimlermisiniz ->Yazan Eda 14. **Yorum** ->Yorumu Çok işime yaradı eminim herkes bu siteye girer eyvallah kardeş sağol ->Yazan Ceren........... 13. **Yorum** ->Yorumu Tesekürler ederim iyi ögrendim sagol konumu ->Yazan yunus 12. **Yorum** ->Yorumu Gürbüz seni hocama diycem ->Yazan 11. **Yorum** ->Yorumu İlayda soy adın gürbüz mü? ->Yazan Yusuf 10. **Yorum** ->Yorumu Sagalun cok isime yaradi ->Yazan 9. **Yorum** ->Yorumu saolun arkadaslar sozluden 100 aldım ya ->Yazan ahmet 8. **Yorum** ->Yorumu odev icin tesekur edrim ->Yazan murat 7. **Yorum** ->Yorumu Eyvallah canlar işime yaradı.. ->Yazan ferhat 6. **Yorum** ->Yorumu Bu siteyi yapandan Allah razı teşekkür ederim.; ->Yazan ali 5. **Yorum** ->Yorumu Cok tesekkurler isime yaradi guzelmis ->Yazan Zeynep 4. **Yorum** ->Yorumu çok güzel bir site sağolun ->Yazan selin 3. **Yorum** ->Yorumu Bur site işime yaradı umarım yazılımdan yüksek alırım teşekkürler ->Yazan Rana . 2. **Yorum** ->Yorumu çok güzel ben bu dersten 100 alırım. ->Yazan ırmak.. 1. **Yorum** ->Yorumu çok teşekkürler fazlasıyla işime yaradı tebrikler bravo sizi kutluyorum ->Yazan ilayda >>>YORUM YAZ<<<

arapça haber çeşitleri konu anlatımı